Amazon, 2025’in başında çalışanlarını tamamen ofise geri çağıracağını açıkladı. Bu hamle, birçok global şirketin de tam zamanlı ofis çalışmalarına dönmeye başlamasıyla dikkat çekiyor.
Salesforce ve Snap gibi teknoloji devleri de ofise dönüş konusunda benzer adımlar atıyor. HSBC ve Barclays gibi büyük finans kurumları, çalışanlarını haftada beş gün ofise geri çağırma kararı aldı. Redfin ve Starbucks gibi şirketler de ofis ortamının verimlilik ve kültürel faydalarını göz önünde bulundurarak pandemi sonrası uygulanmaya başlanan hibrit veya uzaktan çalışma düzenini terk etmeye başladılar. Bu değişiklik, iş dünyasında son senelerde gündemde olan sessiz istifa ya da daha bilinen adıyla quiet quitting terimini tekrar gündeme getirdi. Bu terim, çalışanların görünürde işlerine devam ederken, motivasyon ve verimlilik kaybıyla iş yavaşlatmalarını ifade ediyor.
Quiet Quitting / Sessiz İstifa Nedir?
Quiet quitting, istifa etmeden, minimum çabayla işe devam etme durumunu tanımlıyor. Bu kavram, özellikle tam zamanlı işe dönüş politikaları sonrasında yaygınlaşmaya başladı. Çalışanlar, iş-yaşam dengesi ve işyerinden duyulan memnuniyetsizlik gibi sebeplerle iş yüklerini azaltma yoluna gidiyorlar. Sessiz istifa sürecinde olan çalışanlar, iş yavaşlatma, projelere daha az katkı sağlama ya da sadece iş tanımlarının gerektirdiği minimumu yapma eğiliminde. Bu durum, işverene görünürde bir tepki göstermeden pasif direniş anlamına geliyor.
Şirket İçi Dengeler Bozulabilir
Gilda&Partners İK Danışmanlık Kurucusu Jilda Bal, Amazon gibi büyük şirketlerin tam zamanlı işe dönüş kararlarının iş dünyasında önemli etkileri olacağını belirtiyor. “Birçok beyaz yaka çalışan hibrit modeli benimsedi ve bu modelin avantajları ile dezavantajları dengelenmişti. Ancak, tam zamanlı geri dönüş kararı bu dengeleri bozabilir. Özellikle Amazon özelinde, CEO Andy Jassy’nin ‘Daha az yöneticiyle çalışmak, organizasyondaki hiyerarşiyi sadeleştirir ve organizasyonel yapıları bugün olduğundan daha yatay hale getirecektir.’ yorumu, yönetici seviyesinde kayıplar yaşanabileceğini gösteriyor. Bu tür dönüşler, çalışan motivasyonunda azalmaya, iş yavaşlatma ve mevcut düzenin bozulmasına yol açar. Çalışan ve işveren arasındaki iletişim de zayıflayabilir, bu da uzun vadede verimliliği olumsuz etkiler.”