21 Aralık’ta dolardaki yükselişi durdurmak için hükümet tarafından uygulamaya konulan ‘kur korumalı mevduat’ kamu bankası çalışanları için kabusa dönüştü.
Hükümet tarafından önce yerleşik gerçek kişilerin açabileceği bu hesap yeterli ilgiyi görmeyince daha sonra şirketlere de serbest bırakıldı.
Hükümet kamu spotlarıyla bankalar ise reklamlarla kur korumalı mevduata ilgiyi artırmak için gerekli tüm çabayı harcarken banka çalışanlarına ise maalesef üst yönetimlerce kur korumalı mevduat konusunda mobbing uygulanmaktadır.
Bugün bir kamu bankası çalışanın mesajını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bir kamu bankası çalışanıyım. İşe başladığım yıllarda işimi ve bankamı çok seviyordum. Çünkü bankam devletin bankasıydı. Ancak son yıllarda bankamın bankacılık haricinde siyasetle ilgili pek çok iddialarla gündeme gelmesi beni gerçekten üzmektedir. Ben gerçekten bankacılık yapmak istiyorum. Çalışanlara hükümet politikalarını uygulamak için baskı yapılmamalı.
Şu an kur korumalı mevduat gündemde. Şubemde faize duyarlı müşterilerimiz paralarını döviz, altın veya vadesiz mevduatta tutmakta. Her gün yöneticilerimiz tarafından bu müşterilerin aranması isteniyor. Hatta bu müşterilere kur korumalı mevduatta faiz olmadığını özellikle söylenmesi isteniyor. Maalesef yöneticilerin baskısıyla müşterilere yalan söylemek zorunda kalıyoruz.
Biz özerk bir bankayız. Hiçbir otoriteden emir almadan ve baskı görmeden gerçek anlamda bankacılık yapmalıyız.
Kamu bankası çalışanının mesajı bu şekilde. Kur korumalı mevduatı artırmak için özellikle kamu bankası çalışanlarına inanılmaz baskı var. Bu insanları serbest bırakın ve gerçek anlamda bankacılık yapsınlar…Hem kendileri çok başarılı olacaklardır hem de bankalarını çok daha ileriye götüreceklerdir.
Önce müşteri değil, önce çalışan. Eğer çalışanlarınıza iyi davranıyorsanız, onlarda müşterilere iyi davranır.
Richard Branson