Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Habertürk ve Bloomberg HT ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Son dönemde kamuoyunun gündemine gelen bazı şirketlerin vergi ödemediğine ilişkin iddialara yanıt veren Yılmaz’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Bazı firmalar gerçekten vergi ödeyemiyorlar. Sebebi şu; vergi hukukumuzda çeşitli istisnalar, muafiyetler var.Yatırım yapıyorsunuz, teşvik belgesi muafiyet sağlıyor. Esas ağırlıklı olan istisna ve muafiyetler. Ne olursa olsun bunlardan önceki kârlılığına göre en az yüzde 10 kurumlar vergisi getirdik. Hangi teşvik belgesini istisnai muafiyeti almış olursa olsun şirketler en az yüzde 10 ödeyecekler. Uzlaşma mekanizmamız var. Şu anki uygulamada artık bürokrasi istese bile ana parayı silemeyecek. En fazla cezaları, faizleri haklı görüyorsa mevzuat çerçevesinde indirebilecek. Ama ana parayı silemeyecek. Bu uygulamayı ilk defa getirmiş olduk. Normalde KDV alacağı oluştukça süreç içinde Maliye ile mükellefler arasında yapılıyor. Satın alırken ödediği KDV ile satarken ödediği KDV farklılaşınca böyle birikim oluşuyor. Son düzenlememizde 5 yıl boyunca bir firma KDV’sini alacağı dönüştürememişse, 5 yılın sonunda gider olarak gösterip ödeyeceği vergilerle mahsuplaşma imkanı getiren mekanizma. Bu miktar şirketlerin KDV alacağını azaltıyor. Daha az miktarda da olsa KDV’leri nakde çevirme imkanını sağlamış oluyoruz.
“İşçi bulamama sorunu var”
Her gittiğim ilde iş dünyası ile bir araya geliyorum. Sorunları dinliyoruz. Her ilde bunu yapıyorum. En fazla öne çıkan sorunlardan biri yeterince çalışan bulamıyor iş dünyası. Sanayi odasına soruyorsunuz, 100 kişi arıyoruz, 70 kişi bulabiliyoruz deniyor. Bu çok yaygın bir sorun. Bunun temelinde ne var? Bu çok boyutlu mesele.Sadece göçle yaklaşacak mesele değil. Kalkınmadan gelmiş bir kişi olarak, şunu söylemek isteri; ülkeler belli gelişmiş seviyesine ulaştıklarında nüfusun önemli kısmı bazı işleri artık yapmak istemiyor. Bunu Avrupa da, Amerika da yaşadı. Belli işleri vatandaşınız yapmak istemiyor. Eğitim düzeyi, gelir düzeyiyle alakalı olabilir. Öncelik yine kendi nüfusumuz tabii ki. Belli işlerin prestijlerini artırmak yöntem. Mesleki eğitimi geliştirerek, güçlendirmek durumundayız. Kadınların işgücüne katılımı çok önemli. Bu sorunu belli oranda çözen bir boyut. Bütün bunlarla birlikte bakıyoruz. Kadınlar daha fazla iş gücüne katılsa da mesleki eğitimi güçlendirseniz de bir açığınız kalıyor. Belli konulara vatandaşlarınız ilgili göstermiyor. Düzenli, planlı karşılıklı ülkeler arası anlaşmalar yaparak, sertifikalandırarak yapmamız lazım. Bu ülkenizin kalkınmasına, büyümesine katkı sunan mesele.”