Anayasa Mahkemesi (AYM), alacaklıların geç ödenen alacaklarının enflasyon karşısında değer kaybına uğramasıyla ilgili kritik bir karara imza attı. Yüksek Mahkeme, yasal faiz oranlarının enflasyonun altında kalması nedeniyle zararların karşılanamadığını belirterek mülkiyet hakkı ve etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Pilot karar niteliğindeki bu içtihat, TBMM’ye iletildi ve benzer başvuruların altı ay süreyle bekletilmesine karar verildi.
Anayasa Mahkemesi (AYM), geç ödenen alacakların enflasyon nedeniyle değer kaybına uğramasıyla ilgili yapılan bireysel başvuruda hak ihlali kararı verdi. Mahkeme, mevcut yasal faiz düzenlemesinin alacaklıların zararını telafi etmeye yetmediğini belirterek “pilot karar” usulünü uyguladı.
Somut olay
Başvuru sahibi C.Ş, 2010 yılında konut kredisi nedeniyle özel bir bankaya karşı icra takibi başlattı. Uzun süren dava süreci sonunda alacağını 2020’de tahsil eden başvurucu, geçen yıllar boyunca enflasyon nedeniyle alacağının değer kaybettiğini ileri sürdü. Açtığı davada talebi reddedilince AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
AYM’nin tespiti
Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın 35. maddesi kapsamında güvence altına alınan mülkiyet hakkının ve 40. maddede düzenlenen etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Kararda, 3095 sayılı Kanun uyarınca belirlenen yasal faiz oranlarının enflasyon oranlarının altında kaldığı ve bu nedenle alacaklıların gerçek değerle alacaklarına ulaşamadığı vurgulandı.
Pilot karar ve TBMM’ye bildirim
AYM, ihlalin yapısal sorunlardan kaynaklandığını belirleyerek pilot karar usulünü uyguladı. Bu kapsamda karar örneğinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gönderilmesine hükmedildi. Ayrıca, benzer konularda yapılmış ve yapılacak bireysel başvuruların 6 ay boyunca incelenmemesi kararlaştırıldı.
Hukuk boşluğuna işaret
AYM’nin gerekçesinde, alacaklıların enflasyon nedeniyle uğradığı zararların mevcut yasal düzenlemelerle telafi edilemediği ve etkili bir hukuk yolunun bulunmadığına dikkat çekildi. Böylece, yasal faiz düzenlemesinin günümüz koşullarında alacakların değer kaybını önleyici kapasiteye sahip olmadığı açıkça ortaya konmuş oldu.
Kaynak: Dünya